ChatGPT’yi kullanma yollarımdan birini sizinle paylaşmak istedim.
Diyelim ki bir konferansa katıldınız, bazı notlar aldınız, sunumlardan fotograflar çektiniz. Konferans çıkışı aracınıza yürürken telefonunuzun ChatGPT uygulamasını açıp sesli bir şekilde notlarınızı aktarıp, telefonunuzun galerisinden çektiğiniz fotoğrafları ekleyip (ki oradaki verileri de yorumlarına katsın) bir sosyal medya paylaşımı yapmasını isteyebilirsiniz. Hatta (tanıtımı yapılmış, haber olmuş bir etkinlik ise) internetteki haberlerden veya sosyal medya paylaşımlarından eksik noktaları tamamlamasını isteyebilirsiniz, örneğin konuşmacıların isimleri ve ünvanları gibi.

Sonra paylaştığı metinde beğenmediğiniz yerleri veya vurguları değiştirip, içine biraz mizah katmasını isteyebilirsiniz.
Dakikalar içinde paylaşımınız ya da en kötü ihtimalle taslağınız hazır. İşte ham haliyle -sadece bazı kısımları atladım karakter kısıtı nedeniyle- ChatGPT’nin önerisi:
Geleceği Tahmin Etmek mi? Ona Ayak Uydurmak mı?
Türkiye Fütüristler Derneği’nin 20. yıl kutlaması kapsamında düzenlenen 1 Mart Gelecek Günü, geleceğe dair cesur sorularla başladı. Açılışı yapan Dernek Başkanı Hale Cide Demir, katılımcılara şunu sordu:
“Bir konu hakkında tüm dünyanın verilerinin kayda geçirilmesi ne kadar sürecek?” 🤔
Cevap: 10 yıl.
Yapay zeka, sensörler ve veri analitiği derken, dünyayı tam zamanlı kayda almaya çok yakınız. Bu noktada asıl soru şu: O kadar veriyi toplayınca gerçekten daha akıllı mı olacağız? 🧠
🌌 “Gelecek Bilinmez Değil, Bilinemeyecek Olandır” Shankar Vedantam
Kendi geçmişinize bakıp “Ben ne yapmışım?” dediğiniz oldu mu? 😅 İşte tam olarak bu. Gelecekteki halimiz de şu anki bizden muhtemelen o kadar şaşkın olacak.
ZEYNEP YALIM UZUN, insan ömrünün 150 yıla uzayacağını ve şu anda dünyada bu yaşa ulaşacak kişilerin yaşamakta olduğunu söyledi. Yaşlanmayı “hastalık” olarak ele alıp bunun tedavi edilebilir olduğunu savundu.
Benim görüşüm? 🤷🏻♂️İnsan doğası bu kadar uzun bir ömür için hazır mı, emin değilim. Bir noktada, hayatın anlamı sınırlılığı ile ilgili değil mi? Sonsuzluk içinde anlam bulmak zor iş. Ama, kötü ölümleri ve zamansız kayıpları önlemek? İşte o mantıklı.
Dr. Kerem Dündar, beynin 2 milyon yıldır evrimsel olarak değişmeden geldiğini ama hâlâ tam olarak anlaşılamadığını anlattı. En ilginç kısım şuydu: Beyin, tek başına geçmiş ve gelecekte gezebilen tek organ. 🧭 Diğer organlar sadece işlerini yapar, ama beyin sürekli zaman atlamaları yaşar. Dengeyi sağlamak için şimdiki anı kaçırmamak şart.
Sonuç? 🌱
Bu etkinlik, geleceği tahmin etmeye çalışmanın bir anlamı olmadığını, esas olanın değişime ayak uydurmak olduğunu gösterdi.
Geleceği kontrol edemezsiniz, ama kendinizi ona hazırlayabilirsiniz. 💪 En kritik soru şu:
Gelecek size ne getirecek değil, siz geleceğe ne katacaksınız? 🌟