Bunlar size tanıdık geliyor mu?

der-ya 5.dönem üyeliği için son günler… hadi ama daha ne kadar erteleyeceksiniz, gelecek planlarınız hakkında harekete geçmeyi, yeni bir şeyler denemeyi, işyeri dışında yeni insanlar tanımayı?

Salı günü;
“…içeride ürettiğimiz bir çok içerik olsa da ve bunlar zamanla birikse de, benim asıl sunduğum değer “farklı disiplinlerden, kafa dengi, öğrenmeye açık insanların birbirlerinin gelişimine/üretimine, destek/ortak olma taahhüdü ile güvenli bir ortamda” bir araya gelmeleri. Yani içeriğe ulaşmak değil önceliğimiz ve fark yaratan tarafımız.
Asıl fark yaratan kısım da bunu nasıl sağladığımız. İtiraf etmem lazım bunun ideal yolunu henüz bulamadık ama sürekli deniyoruz ve her denemede öğreniyoruz.”
demiştim. Şimdi biraz bundan bahsetmek istiyorum.

Öncelikle şunu söyleyeyim; bütün bu anlatacaklarımda ben bir kolaylaştırıcı ve yönlendiriciydim, fikirlerin neredeyse tamamı (şimdi tek tek isimlerini sayamadığım) kurucu üyelerden geldi.

der-ya’nın ilk zamanlarında birbirimizi tanımaya çalışırken, ilgi alanlarımıza göre bir araya gelelim dedik ve körfezleri oluşturduk. Yani der-ya’ya açılan, ama bir tema etrafında toplanan girip çıkılan gruplar; yatırım körfezi, girişimcilik körfezi, yalın körfezi, seyahat körfezi, ebeveynlik körfezi, kişisel gelişim ve kariyer değişimi körfezi.

Bu gruplar gönüllü (ve bu konularda yetkin) arkadaşların moderatörlüğünde toplanıyordu. İlk zamanların heyecanıyla epey bir süre oldukça canlıydı, ardından bu başlıklardaki ana konular konuşulduktan sonra, biraz pandemi açılmasının gelmesiyle, moderatörlerin iş yoğunlukları gibi nedenlerle canlılığını yitirdi. Ha, bir de Koçluk ADA’mız vardı, o da özellikle Amerika’da çok popüler olan mastermind grupları yanı Akıl DAnışma gruplarının benim uyarladığım şekliydi. Mesleği koçluk olan arkadaşlar bir araya gelip kendi işleriyle ilgili sıkıntılarını veya çözümlerini konuşuyorlardı. Oraya da koç olmak isteyenlerin katılımıyla bir körfeze dönüştü.

Bütün bunlar olup biterken bazı üyeler kendi aralarında daha sıkı iş ve sosyal ilişkiler geliştirmeye başladılar doğal olarak. Bu zaten benim hedeflediğim ve gerçekleşmesinden memnun olduğum bir durumdu.

Belli konularda fikir alışverişi yapmak güzel ama asıl harekete geçmek lazım. Bunun için de seferleri devreye almak istedim (genelde kullanılan “challenge” tabirinin der-ya’cası). 30 günde 30 yazı yazmak gibi. Biz de “der-ya yürüyor” dedik ve body’lik sistemiyle (yani kişileri birbirleriyle eşleyerek, dolayısıyla birbirlerini dürtmelerini sağlayarak) birbirimizle uygulamalardan yürüme kayıtlarımızı paylaştık. Bugünlerde ise kendi eğitimlerimizi tasarlamaya çalışıyoruz.

Bütün bunlar denemelerimiz. Önümüzdeki dönem iki şeye ağırlık vereceğim. İlki ve en önemlisi herkesin “kendi seçtiği ve istediği bir konuda” sorumluluk almasını sağlamak. İkincisi de bunu bir takvime göre yapmak.

(Devamı bir sonraki yazıda)