Duygusal baskı ve atalet

Podcast konuğum Rich Dec‘in geçtiğimiz hafta yaptığı bir paylaşımı alıntılamak istiyorum (resim açıklaması aşağıda).

“Geçen haftasonu dışarıda yemekteydim. Yanı başımdaki masada oturan adam öksürmeye başladı. Önce bir-iki öksürük zannettim. Ancak adam arka arkaya öksürmeye devam etti. Masamı değiştirmeyi düşündüm ama değiştirmedim. Neden mi?

Kırmızı bayrağı görmezden geldim (yani, “şimdi biter;” “kronik öksürük bu virüs değildir;” “yemeğimiz masaya gelmişti artık,” “Restorandaki o nemrut adam olmak istemedim,” vs.). Mevcut durumda kalmayı yeğledim.
Bu kombinasyon yani atalet (iyi bir nedene sahip olmamakla beraber mevcut durumda kalmak) ve duygusal baskı (başkasını rencide etmemek veya yargılanmamak, vs.) hayatımızın her alanında, iş veya özel, kendini gösteriyor. Gerçekten inanılmaz yıkıcı etkileri olan bir durum.

➡️ Bu yüzden bir pilot zor şartlarda bile uçağı indirmeyi seçebiliyor
➡️ Bu yüzden akranları bir iş arkadaşlarının yanlış olduğunu bildikleri bir davranışına göz yumuyorlar
➡️ Bu yüzden insanlar birşeyleri halının altına süpürüyorlar
➡️ Bu yüzden bazı inisiyatifler verimlilikleri konusunda ciddi soru işaretlerine rağmen şirket genelinde uygulamaya konuyorlar

Farkında olalım, tuzağa düşmeyelim”.

Resim açıklaması: Yaptığımız işi yapma nedenimizin işin kendisi ile olan ilişkisine dikkat çekiyor. Yuvarlaklar ise bir işi yapmak için motivasyonu gösteriyor. En güçlü motivasyon, işi ondan keyif aldığımız için yapmamız (play). Diğer uçta ise atalet (inertia) var, işe o denli uzak ki, o işi yapıyoruz ama neden yaptığımızı dahi bilmiyoruz.

Rich Dec‘s original post: https://www.linkedin.com/posts/rich-dec-a775062_decisionmaking-tomo-activity-6790706122010492928-zhU5

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın

Okumaya devam edin